• ANASAYFA
• OSEV YÜRÜTME KURULLARI
• TÜZÜK
• ÜYE KURULUŞLAR
• FİKİR PROJELERİ
• İLETİŞİM

• HABERLER
• GÜNDEM

Ermenistan ordusu, 27 Eylül Pazar günü sabah saatlerinde Azerbaycan topraklarındaki sivil yerleşim birimlerine gerçekleştirdiği saldırıların sonucunda sivil katliamına imza atmıştır. Kardeş ülke Azerbaycan ise aksine sivillerin yaşadığı köyleri ve kentleri bütün gücü ve imkânlarıyla korumaktadır.

Bu saldırılarda aynı aileden 2‘si henüz ilkokul öğrencisi olan 5 kişi şehit olmuştur. Bu durum, saldırının herhangi bir sınır ihlali ve çatışması değil, doğrudan Azerbaycan'a yönelik bilinçli bir taarruz olduğunu göstermektedir.

Hiç şüphesiz bu saldırı, Ermenistan'ın çapını aşan bir hadisedir. Amaç saldırgan bir yaklaşımla hem 30 yıldır işgal ettiği Yukarı Karabağ sorununun çözümüyle ilgili süreci tıkamak hem de bölgede yeni çatışma alanları ortaya çıkarmaktır.

İşgal edilen topraklar İki beden bir can, kardeş ülke Azerbaycan.  İki Devlet Tek Millet, Can Azerbaycan ve gardaş dediğimiz kardeş ülke Azerbaycan topraklarıdır. 2 ayrı devlet olsak da Türkiye ve Azerbaycan tek bir millettir. Biz bir millet, iki devletiz. Karabağ Azerbaycan'dır, Azerbaycan Türkiye'dir. Türkiye ve Azerbaycan olarak aramızda yıllardır süregelen kadim bir dostluk ve kardeşlik hukuku söz konusudur. Türkiye ve Azerbaycan hükümetleri hem siyasi arenada hem de toplum nezdinde dostluk ve kardeşliklerini fiilen ortaya koymuşlardır.

Azerbaycan-Ermenistan devlet sınırının Tovuz istikametinde yaşanan çatışmaların tekrar başlaması hem Türkiye hem de Azerbaycan açısından milli güvenlik tehdididir. Ermenistan saldırganlığı insani, vicdani ve hukuki bütün ilke ve esaslara aykırıdır. Güney Kafkasya'da istikrarsızlığın, ilkelliğin, işgal ve istila politikalarının ağırlık merkezi Erivan yönetimidir. Yaşanan bu zulüm sebebiyle 1 milyona yakın insan kendi topraklarından uzak yaşamaktadır. Emperyalizm dolaylı yollardan Erivan’a çeşitli lojistik ve mühimmat desteklerinde bulunmakta ve soydaşlarımızın katledilmesine Srebrenitsa Katliamındaki gibi göz yummaktadır. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin Dağlık Karabağ'daki işgalin sona ermesi konusunda 1993'te kabul edilen 4 kararı bugüne kadar uygulanamamıştır. 'Artık hesap vakti geldi' diyen Azerbaycan, bu saldırlar karşısında kendi göbeğini kendisi kesmek zorunda kalmıştır.

Şu an için Osmaniye’mizde faaliyet gösteren 54 Sivil Toplum Kuruluşumuzun üye olduğu bizler, Osmaniye Sevdalıları Sivil Toplum Kuruluşları Platformu (OSEV) olarak; Azerbaycan devletinin ve halkının yanında olduğumuzu bütün dünyaya bildiriyoruz. Biz kardeşiz ve kıyamete kadar birbirimize sahip çıkmak için varız. Bu kardeşlik bağımızla birlikte bugün de Azerbaycan’ın tam yanındayız. Kalbimizin soydaşlarımızla birlikte atmaktadır. Bizler dualarımızla ve bugün burada bir araya gelerek kardeş ve dost ülke Azerbaycan’ın yanında olduğumuzu belirtmek istiyoruz. Karabağ Türk'ündür, Türk vatanıdır. Hiç kimse gerçeği değiştiremeyecektir. Tek amacı Türk düşmanlığı olan Ermenistan'ın ve kiralık silahlı unsurlarının Türk milleti karşısında tutunma ihtimali yoktur. Kanımızla, canımızla, varlığımızla Azerbaycan'ın yanındayız. Ermenistan'ın alçakça saldırganlığı karşısında gerekli ve yeterli bir tepki ortaya koyamayan uluslararası toplum ve kuruluşların, çifte standardının ve zulmün karşısında duruyor ve kınıyoruz.

Ermeni çeteleri tarafından şehit edilen Azerbaycanlı kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza da şifalar diliyor ve şu anda cephede gazada olan kardeşlerimizin de gazaları mübarek olsun diyoruz. 01/10/2020

Osmaniye Sevdalıları Sivil Toplum Kuruluşları Platformu (OSEV) 

• 35,4
• 36,2
• 9.9
• 3.035,